29 Aralık 2025, Pazartesi
2886

I-İŞ KAZASI NEDİR?

A. GENEL OLARAK

İş kazası kavramı kendisine iki ayrı kanunda yer bulmuştur. İlk olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda iş kazası kavramından bahsedilmiştir. Yine 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda da iş kazası kavramı yer almıştır. 5510 sayılı Kanun’un 13.maddesinin 1.fıkrasında iş kazası şu şekilde tanımlanmıştır:

“İş kazası;

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

 c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

 e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır. ‘’

6331 sayılı Kanun’un 3. Maddesinin 1.fıkrasının g bendinde iş kazası şu şekilde tanımlanmıştır: “Bu Kanunun uygulanmasında; g) İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı, ifade eder.

B. İŞ KAZASININ KOŞULLARI NELERDİR?

1.Kaza meydana gelmiş olmalıdır.

Sözlük anlamı olarak kaza, istem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, nesnenin veya aracın zarara uğramasıdır. Borçlar hukuku anlamında ve 5510 sayılı Kanun anlamında kaza kavramı değerlendirildiğindeyse, Borçlar hukuku anlamında kaza kavramının kişi ve eşyaya gelen zararları kapsadığını ancak 5510 sayılı Kanun kapsamındaki kazaların ilgili maddede sayılan şartlar altında gerçekleştiğini ve eşyaya gelen zararın bu kapsamda değerlendirilmediği görülmektedir.

2-Kazaya uğrayan sigortalı olmalıdır.

5510 sayılı Kanun’a göre, iş kazasından bahsedilebilmesi için iş kazasına uğrayan kimsenin iş kazası ve meslek hastalığı sigortası açısından sigortalı olması gerekmektedir. Aksi takdirde yaşanan kaza iş kazası olarak sayılamaz. Ancak iş ilişkisine dayalı olarak çalıştığı halde işveren tarafından sigortalı olduğu bildirilmeyen işçiler açısından; işçi tarafından iş ilişkisinin kanıtlanması durumunda meydana gelen kaza iş kazası olarak tespit edilebilir.

3. Kaza sonucu sigortalı bedensel veya ruhsal bir zarara uğramış olmalıdır.

5510 sayılı Kanun’a göre, gerçekleşen kaza sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getirmelidir.

4. Kaza ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır.

5510 sayılı Kanun kapsamında iş kazası, sigortalıyı engelli hale getiren olay şeklinde nitelendirilmiş ve nedensellik bağı iş kazasının bir unsuru haline gelmiştir.

II- MESLEK HASTALIĞI NEDİR?

A. Genel Olarak

5510 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 1. fıkrasında meslek hastalığı şu şekilde tanımlanmıştır: “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.” 6331 sayılı Kanun’a göre meslek hastalığı, “mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalığı” ifade eder.

B. Meslek Hastalığının Koşulları Nelerdir?

1. Meslek Hastalığına uğrayan sigortalı olmalıdır.

İş kazası bakımından sigortalı olma koşulu bakımından bahsettiğimiz şart meslek hastalığı bakımından da geçerlidir. 5510 sayılı Kanun’a göre, iş kazasından bahsedilebilmesi için iş kazasına uğrayan kimsenin iş kazası ve meslek hastalığı sigortası açısından sigortalı olması gerekmektedir. Aksi takdirde yaşanan kaza meslek hastalığı olarak sayılamaz. Ancak iş ilişkisine dayalı olarak çalıştığı halde işveren tarafından sigortalı olduğu bildirilmeyen işçiler açısından; işçi tarafından iş ilişkisinin kanıtlanması durumunda meydana gelen hastalık meslek hastalığı olarak tespit edilebilir.

2. Hastalık Veya Sakatlık Yürütülen İşin Sonucu Olarak Ortaya Çıkmalıdır.

Kanun’da açıkça belirtildiği gibi bir hastalık, sigortalının yaptığı işin niteliği gereği tekrarlanan bir nedenle veya tekrarlanan bir nedenle olmayıp sadece işin yürütüm şartlarından dolayı ortaya çıkıyorsa meslek hastalığı olacaktır. Böylece Kanun hastalığın meslek hastalığı olması için, ortaya çıkan hastalığın meslek hastalığı ile sigortalının gördüğü iş veya iş koşulları arasında uygun illiyet bağı aramaktadır. Bu bağın olmadığı hallerde meydana gelen hastalık meslek hastalığı olarak nitelendirilemeyecektir.

3.Hastalık Veya Sakatlık Yönetmelikte Yer Almalı Ve Belirtilen Süre İçinde Meydana Gelmelidir.

5510 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasında bir hastalığın meslek hastalığı sayılabilmesi için bahsettiğimiz yönetmeliğin ilgili listesinde yer alması ve bu yönetmelikte belirtilen süreler içinde gerçekleşmesi gerekir. Yine 5510 sayılı kanunun 14. maddesinin 6. fıkrasına göre hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı Yönetmelikte belirtilecektir. Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu Kanunla sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler, gerekli belgelerle Kuruma müracaat edebilirler (5510 sayılı Kanun Madde 14/f.3).

4. Hastalık Kurum Sağlık Kurulu Raporu ile Saptanmalıdır.

Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin ve Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma koşullarını ve buna bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur (5510 sayılı Kanun Madde 14).

5.Sigortalı Bedence Veya Ruhça Bir Zarara Uğramalıdır.

Sigortalının meslek hastalığı dolayısıyla bedence veya ruhça bir zarara uğraması gerekmektedir. Kanun ölümü saymamış olsa da hastalık sonucu ölüm de bu kapsama girecektir.

III.İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞININ MEYDANA GELMESİNDE İŞVERENİN HUKUKİ SORUMLULUĞUNUN KOŞULLARI NELERDİR?

İşverenin iş kazası ve meslek hastalığının meydana gelmesinde hukuki sorumluluğunun gündeme gelebilmesi için gerekli ilk şart, işverenin işçiyi koruma borcuna aykırı bir davranış gerçekleştirmesidir. Öncelikle işverenin “işçiyi koruma borcu”nun ne olduğu hakkında bilgi vermemiz yerinde olacaktır. İşverenin işçiyi koruma borcunun yasal dayanağı Türk Borçlar Kanunu’nun “işçinin kişiliğinin korunması başlıklı 417. maddesinde yer almaktadır. Borçlar Kanunu 417. Madde şu şekildedir:

İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür.

İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir.

Kanun lafzından anlaşıldığı üzere maddenin ilk fıkrasında işverenin, dürüstlük kurallarına uygun bir biçimde iş yerinde düzeni sağlaması, işçinin kişiliğini koruması ve işçiye saygı göstermesi gerekir. Burada Kanun psikolojik yönden de işçinin korunması gerektiğini belirtmiştir. Kanun ikinci fıkrada, işverenin, iş sağlığı ve güvenliği bakımından gerekli olabilecek her türlü önlemi alması gerektiği belirtilmiştir. Kanun son fıkrada ise, işverenin kanuna ve sözleşmeye aykırı davranması sonucunda işçi zarara uğrarsa işveren, bu zararı gidermek durumundadır.

Sonuç olarak ifade etmek gerekir ki, a-işverenin iş kazası ve meslek hastalığından ötürü hukuki olarak sorumlu olabilmesi için işçiyi koruma borcuna aykırı davranmış olmalıdır. İşverenin iş kazası ve meslek hastalığından hukuki olarak sorumlu tutulabilmesi için gerekli diğer şartlar şu şekilde sıralanabilir: b-Bir kaza meydana gelmeli, c-kaza dolayısıyla sigortalı zarara uğramalı, d-kaza ve zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. İşverenin sorumlu tutulabilmesi bakımından bir şart olarak kusurlu olmasının gerekip gerekmediği öğreti ve Yargıtay kararlarında tartışmalıdır. Bu noktada kusurun gerekli olduğu görüşü kabul edildiğinde, işverenin, iş kazası ve meslek hastalığından sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması gerekir. Diğer bir görüş olan kusursuz sorumluluk görüşü kabul edildiğinde yukarıda bahsettiğimiz şartlar yeterli olacak, ek olarak işverenin, iş kazası ve meslek hastalığından sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması aranmayacaktır. Yargıtay’ın güncel görüşü, işverenin iş kazasından sorumlu tutulabilmesi için iş kazasının meydana gelmesinde işverenin kusurunun bulunmasına bağlı olduğudur.

 

IV-İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI SONRASI İŞVERENİN SORUMLULUĞUNUN KAPSAMI NEDİR?

İş kazaları ve meslek hastalığı sonrasında işverenler, tazminat ödemekle yükümlü tutulabilir. İş kazasında işverenin kusuru bulunuyorsa, işçinin maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı vardır. Tazminat ödemesi, işçi ile işveren arasında gelişcek hukuki süreçlerle belirlenir.

  • Maddi tazminat, iş kazasında oluşan iş kaybı, tedavi giderleri ve sürekli iş göremezlik nedeniyle işverenden talep edilebilir.
  • Manevi tazminat, çalışanın yaşadığı psikolojik zararlar ve acılar için talep edilebilir.                                                                                                            Ayrıca işverenin kaza sonrası yükümlülüklerini yerine getirmediği, raporlama yapmadığı veya yeterli iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almadığı tespit edilirse, işveren cezai sorumluluk altına girebilir.
Fotograf / Video Galerisi

Diğer Blog Yazıları

En güncel içerikleri, bilmediğiniz ve öğrenmek istediğiniz önemli detayları bu alandan takip edebilirsiniz.