İşverenin iş kazası ve meslek hastalığının meydana gelmesinde hukuki sorumluluğunun gündeme gelebilmesi için gerekli ilk şart, işverenin işçiyi koruma borcuna aykırı bir davranış gerçekleştirmesidir. Öncelikle işverenin “işçiyi koruma borcu”nun ne olduğu hakkında bilgi vermemiz yerinde olacaktır. İşverenin işçiyi koruma borcunun yasal dayanağı Türk Borçlar Kanunu’nun “işçinin kişiliğinin korunması başlıklı 417. maddesinde yer almaktadır. Borçlar Kanunu 417. Madde şu şekildedir:
İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür.
İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir.
Kanun lafzından anlaşıldığı üzere maddenin ilk fıkrasında işverenin, dürüstlük kurallarına uygun bir biçimde iş yerinde düzeni sağlaması, işçinin kişiliğini koruması ve işçiye saygı göstermesi gerekir. Burada Kanun psikolojik yönden de işçinin korunması gerektiğini belirtmiştir. Kanun ikinci fıkrada, işverenin, iş sağlığı ve güvenliği bakımından gerekli olabilecek her türlü önlemi alması gerektiği belirtilmiştir. Kanun son fıkrada ise, işverenin kanuna ve sözleşmeye aykırı davranması sonucunda işçi zarara uğrarsa işveren, bu zararı gidermek durumundadır.
Sonuç olarak ifade etmek gerekir ki, a-işverenin iş kazası ve meslek hastalığından ötürü hukuki olarak sorumlu olabilmesi için işçiyi koruma borcuna aykırı davranmış olmalıdır. İşverenin iş kazası ve meslek hastalığından hukuki olarak sorumlu tutulabilmesi için gerekli diğer şartlar şu şekilde sıralanabilir: b-Bir kaza meydana gelmeli, c-kaza dolayısıyla sigortalı zarara uğramalı, d-kaza ve zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. İşverenin sorumlu tutulabilmesi bakımından bir şart olarak kusurlu olmasının gerekip gerekmediği öğreti ve Yargıtay kararlarında tartışmalıdır. Bu noktada kusurun gerekli olduğu görüşü kabul edildiğinde, işverenin, iş kazası ve meslek hastalığından sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması gerekir. Diğer bir görüş olan kusursuz sorumluluk görüşü kabul edildiğinde yukarıda bahsettiğimiz şartlar yeterli olacak, ek olarak işverenin, iş kazası ve meslek hastalığından sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması aranmayacaktır. Yargıtay’ın güncel görüşü, işverenin iş kazasından sorumlu tutulabilmesi için iş kazasının meydana gelmesinde işverenin kusurunun bulunmasına bağlı olduğudur.